21 Ocak 2016 Perşembe

EDİMSEL KOŞULLANMA



2)EDİMSEL(OPERANT) KOŞULLANMA: Edimsel koşullanma kuramı içten gelerek yapılan hareketler olan edimlerin de şartlanabileceği ve bu yolla öğrenmenin gerçekleşebileceği görüşüne dayanır (Kocabaş, Elden, Yurdakul, 1999:109).
 İnsanlar çevrelerinde bulunan çeşitli nesnelerle etkileşim kurarak farklı davranışlarda bulunurlar. Thorndike'ın çalışmalarından hareket eden Skinner, organizmanın davranışlarını uyarıcılara karşı gösterilen otomatik bir tepki olmaktan çok kasıtlı olarak yapılan hareketler olarak kabul etmektedir. İnsanların herhangi bir ihtiyaç durumunda organizmanın kendiliğinden ortaya koyduğu davranışlara “edim” adı veren Skinner, bu edimlerin, onları izleyen sonuçlardan etkilendiğini ileri sürmektedir. Skinner’in geliştirdiği edimsel koşullanmaya göre edimsel davranış; bilinen bir uyarıcı tarafından oluşturulmaz; organizma tarafından ortaya konur ve sonuçları tarafından kontrol edilir ( Yeşilyaprak, 2005). 




Skinner, edimsel koşullama çalışmaları için ses ve ışık geçirmez çevreden yalıtılmış “Skinner kutusu” adı verilen bir araç kullanmıştır. Bu ses geçirmez kutuda, hayvan manivelaya bastığında belli bir miktarda yiyecek veren bir mekanizma vardır. Aynı zamanda manivela, hayvanın kutuda bulunma süresi içinde manivelaya basman sayısını grafik olarak çizen bir kaydetme sistemine bağlıdır (Senemoğlu, 2005).

Manivelaya basma davranışının koşullandırılma süreci üç basamakta gerçekleşmektedir:

  1. Yoksunluk (Deprivation) : Denek olacak fare bir yoksunluk programına tabi tutulmuştur. Deneyden birkaç gün önce 23’er saatlik periyotlarla hayvana yiyecek verilmez. Aynı şekilde pekiştireç olarak su kullanılacaksa hayvan susuz bırakılır.
  2. Besleme Mekanizması (Magazine Training) Eğitimi: Hayvan yoksunluk programından sonra Skinner kutusuna konulur. Deneyi yapan kişi dışarıdan bir düğmeye basarak periyodik bir şekilde besleme mekanizmasını harekete geçirir. Besleme mekanizması harekete geçirilirken düğmeye basma hafif bir ses meydan getirir ve arkasından da yiyecek gelir. Dolayısıyla hayvan giderek düğmeye basma sesi ile yiyeceğin gelmesi arasında bir ilişki kurar. Bu durumda düğmenin çıkardığı ses, birincil pekiştireç olan yiyecekle ilişkilendirilerek ikincil pekiştireç haline gelmektedir. Ses, aynı zamanda havyan için gerekli tepkiyi yaptığı takdirde yiyecekle pekiştirileceğinin bir işareti de olmaktadır.
  3. Manivelaya Basma (Lever Pressing) : Bu basamakta hayvan kendi başına bırakılır. Hayvan besleme mekanizmasını harekete geçirecek olan manivelaya basar. Edimsel koşullama ilkelerine göre, manivelaya basma davranışı, yiyecekle pekiştirildiğinden tekrarlanma eğiliminde olur (Senemoğlu, 2005).

Edimsel koşullamanın temeli olan bu deneyden çıkarılacak sonuç “davranışın sonuçları tarafından kontrol edildiği ve olumlu sonuçlanan davranışın devam ettiğidir”. Bu sonuç aynı zamanda edimsel koşullamanın temel ilkesidir (Kaya, 2001).



Hergenhahn’a göre edimsel koşullanmanın iki temel ilkesi vardır:

  • Pekiştirici uyarıcılar, edimsel davranışların meydana gelme oranını ya da olasılığını artırır.
  • Pekiştirici uyarıcının izlediği tepkiler tekrarlanma eğilimindedir.





EDİMSEL KOŞULLANMAYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

   1)Pekiştirme: Bir davranışın kuvvetlendirilmesidir.Pekiştirmede organizmaya olumlu pekiştireçverilerek ya da ortamda bulunan olumsuz pekiştireç çıkartılarak davranış güçlendirilir ve devamı sağlanır. Pekiştireç, izledikleri davranışın sıklığını artıran çevresel uyaranlardır. Bu uyaranların verilmesi işlemine pekiştirme denir. Örneğin öğrenci ödevini doğru yaptığında, öğretmenin öğrencinin defterine yıldız koyması, öğrencininileride ödev yapma olasılığını artıracaktır. Bu işlemde yıldız olumlu pekiştireç, yıldız konulmaz ise olumlu pekiştirmedir. Pekiştireçler meydana getirdikleri etkilere göre iki gruba ayrılır:

  • Birincil Pekiştirme:  Yiyecek, su, cinsellik gibi organizmayı doğal olarak pekiştiren ve canlının yaşaması ile ilgili olan pekiştireçlerdir.
  Örn: Çocuğuna tuvalet eğitimi veren bir anne, çocuğun kendi başına tuvalete her gidişinin ardından onu çikolata ile ödüllendirmektedir. Burada annenin çocuğuna verdiği çikolatanın yerine getirdiği işlev birincil pekiştireçtir. (2002 KPSS sorusu)
  • İkincil Pekiştirme: Herhangi bir nötr uyarıcının olumlu birincil pekiştireçlerle ilişkilendirilmesiyle olumlu pekiştireç özelliği kazanan uyarıcılardır.

  Örn: Öğrenci yıldız aldığında mutlu olur. Burada öğrenci ikincil pekiştireç, yıldız birincil pekiştirmedir.

  • Olumlu Pekiştireç: Ortaya konulduğunda belirli bir davranışın yapılma olasılığını arttıran uyarıcılardır.
  Örn: Sınıfta bir soruyu doğru cevaplayan öğrenciye ‘aferin’ denilmesi, öğrencilerin sorulara cevap verme davranışının tekrarını sağlar.                                                                         Ders çalışan bir öğrenciye yüksek puan verilmesi ders çalışma davranışının tekrarlanmasını sağlar.
  • Olumsuz Pekiştireç: Ortamdan çıkarıldıklarında belirli bir davranışın yapılma olasılığını arttıran uyarıcılardır.
  Örn: Bir öğrenci evindeki aile kavgalarından, sorunlarından kaçmak için okula geliyorsa okul bu öğrenci için olumsuz bir pekiştireçtir. Çünkü öğrenci okula gelerek kendisine acı veren sorunlardan kurtulmakta ve rahat etmektedir.


   2)Ceza: Ceza, organizmaya istemediği bir şeyin verilmesi ya da istediği bir şeyin verilmemesidir. Ceza uygulandığı sürece, yapılması istenmeyen davranış baskı altına alınır, ancak alışkanlık yok edilemez.

  • Birincil Tür Ceza: Hoşa gitmeyen uyarıcının ortama verilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının azaltılmasıdır.
Örn: Evde top oynarken vazoyu kıran çocuğuna annenin tokat atması, ders çalışmayan öğrencilerin sınıfta kalması...

  • İkincil Tür Ceza: Hoşa giden uyarıcının ortamdan çekilmesi sonucu davranışın yapılma sıklığının azalması.
Örn: Ders çalışmayan öğrencinin televizyon izlemesine izin vermemek, Kurallara uymayan sürücünün ehliyetinin elinden alınması…

!! ÖNEMLİ !!:  Olumsuz pekiştirme ile ceza birbiri ile karıştırılmamalıdır. Olumsuz pekiştirmede hoşa gitmeyen uyarıcı ortamdan çıkarılarak davranışın yapılma sıklığı artırılırken; cezada hoşa gitmeyen uyarıcı ortama sokularak davranışın yapılma sıklığı azaltılmaktadır..

    3)Ayırt Etme: Eğer bir davranış, ortamda bir uyarıcı varken pekiştirilir, bir başka uyarıcı varken pekiştirilmez ise, bir dahaki sefer ilk uyarıcının bulunduğu ortamda davranış sergilenir, diğerinde ise sergilenmez.

 Örn: Bir çocuğun bahçede oyun oynayan çocuklar içerisinde yalnızca sevdiği arkadaşını gördüğünde bahçeye oyun oynamaya çıkması.


   4)Sönme: Edimsel koşullanma ile öğrenilen davranışlar uzun süre pekiştirilmezler ise davranışı gösterme sıklığı giderek azalır ve davranış söner.

Örn: Problemi doğru çözen öğrenciye her defasında öğretmen pekiştireç vermektedir ve çocuk böylece problem çözme davranışını geliştirir. Ancak öğretmen pekiştireç vermeyi bırakırsa öğrencinin davranışı zamanla azalır ve söner… 

   5)Kendini Gerçekleşen (doğrulayan) Kehanet: Birey kendisi ya da olaylar hakkında doğru olmayan ve olumsuz düşüncelere dayanarak davrandığında, bir süre sonra diğer insanların yaklaşımı ve olayların gelişimi de bu şekilde gerçekleşir.


  Örn: Matematik dersinde ben başaramıyorum, öğrenemiyorum şeklinde düşünen ve çaba göstermeyen bir öğrenciye bir süre sonra öğretmeni, anne ve babası, ‘sen matematiği öğrenemezsin’ şeklinde yaklaşır. Böylece davranış pekişmiş olur ve kehanet gerçekleşir.


   6)Biçimlendirme: Biçimlendirme, tepkiyi farklılaştırmadır. Önce, gösterilen davranışlardan istenilen davranışa en yakın olan davranış pekiştirilir, bir müddet sonra daha yakını ve giderek daha yakını pekiştirilerek, en sonunda beklenen davranışın gösterilmesi sağlanır.


   7)Premack İlkesi (Büyükanne Kuralı): Az tercih edilen etkinliklerin daha çok yapılmasını sağlamak için az tercih edilen etkinlikleri çok tercih edilen etkinliklerin izlemesidir. Bu ilkedeki izlerlik daha az yeğlenen etkinlik yapıldıktan sonra, yeğlenen etkinliğin yapılmasına izin vermeyi gerektirir.



   8)Kendiliğinden Geri Gelme: Edimsel koşullanmada pekiştirilmediği için sönen bir davranış (tepki) bir süre sonra pekiştirme ya da herhangi bir sebep yokken geri gelebilir.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder